28 Mayıs 2013 Salı

Göz yaşı kanalı tıkanıklığı

Yavrum doğduğunda gözleri sürekli çapaklanıyordu.Çevremdeki çoğu kişi yeni doğanda normal olduğunu söyledi ve çeşitli çözüm önerileri ürettiler.'Sütünü sağ bebeğin gözüne' 'ılık çayla pamuk koy' vs...
1 hafta sonra yoğun çapaktan uyandığında gözünü açamaz hale geldi.Aldık önce çocuk doktoruna götürdük.
Bize kullanmamız için bir damla (TOBREX) verdi ve çok önemli birşey olmadığını,bebeğin yattığı çarşafları sık değiştirmemizi temizliğine özen göstermemizi söyledi.
Sonraki bir hafta damlayı kullanmamıza rağmen hiçbir değişiklik olmadı.Bu sefer göz doktoruna götürdük.
Göz yaşı kanalları tıkalıymış ve göz yaşı çapak yapıyormuş.
Resimde gördüğünüz gibi göz yaşı göz kapağında bulunan göz yaşı bezesinde oluşuyormuş.Oradan burna doğru hareketle göz yaşı kesesine , oradan da göz yaşı kanalı vasıtası ile genze akması gerekiyormuş.Oradaki tıkanıklık sebebiyle oluşan göz yaşları genze akamadığından gidecek yer bulamayıp dışarıya akıyormuş buda çapaklanma yapıyormuş.
Diynes'i doktora götürdüğümüz sıralar uyandığında çapaktan göz kapakları birbirine yapışmış oluyordu.Çocuk uyandığında gözlerini açamıyordu.
Doktorumuz aynı damlayı kullanmamızı söyledi ve tıkanıklığı açabilecek tıkanık kısma hafif baskı yapılarak uygulanan bir masaj tekniği gösterdi.Günde en az 5 defa uygulanması gereken bir masaj.
Ve ekledi ''EĞER AÇILMAZSA 1 YAŞINA GELDİĞİNDE UFAK BİR OPERASYON GEREKEBİLİR''.
Diynes şu an 1 yaşında ve bir yıl elimizde ılık su ,pamuk ve masajla geçti.Ne yazık ki çapaklanmasında azalma olmadı.Son muayenemiz 1 hafta önceydi ve doktor açılma ihtimalinin olmadığını operasyonun şart olduğunu söyledi.
Aslında daha küçükken de bu operasyonu yaptırmak mümkünmüş ama bebek ne kadar küçükse anestezi o kadar tehlikeliymiş.Bizde o yüzden 1 yaşını bekledik.
1 yaş bile çok büyük olmadığı için doktorumuz acil bir durum olursa (Allah korusun),fakültede müdahale etmelerinin daha iyi olacağını,oranın yoğun bakım ünitelerinin daha gelişmiş olduğunu söyledi.
Yarın bizim için bir hayat sınavı... yaptıranlar yarım saatte oldu bitti diyor ama o yarım saat nasıl geçecek?

23 Mayıs 2013 Perşembe

Nil Diynes'in doğum hikayesi (part 2)

İnsanın kendini çaresiz hissetmesi kadar kötü bir şey yok.Hele ki evladına karşı.Doğum esnasında o kadar çok şey düşündüm ki,düşündükçe çığlıklarım arttı...
doktor arada 'tamam geliyor ıkın'falan diyor ama ben duymuyorum bile.İstemsiz bir ıkınma hali var zaten sancıdan dolayı.
Nereden aklıma geldi hala kendime çok şaşırıyorum 'doğum sancısı çekerken ne dua edersen kabul olur' ve doğum yaparken terini saçınla silersen yüzündeki lekeler gider'diye bir şeyler söylemişlerdi.O sancının arasında imana geldim ya hepsini yaptım:) Bir yandan saçımda bandana var onun arkasından saç yakalamaya çalışıyorum bir yandan 'Allah'ım nolur sevdiceğimin abimin babamın işlerini rast getir zorlukla karşılaştırma,bebeğime rızık ver' diye içimden dua ediyorum:)))tabi bu arada çığlıklar hat safhada:)
düşündükçe hala gülüyorum:))))))
Arada kapı açılıp kapanıyor kapıda sevdicek ve annem...
Sanki orada olmaları bana güç verdi.Daha önce doğuma gir benimle dediğimde istemeyen sevdicek orada 'bırakın gireyim' diye yırtmış ortalığı:)
Sonra bana ilahi gelen bir ses... 'tamam kafası çıktı....!'
Bendeki rahatlamanın tarifini edemem size.Kafası çıkana kadarmış bütün sıkıntı.Kafa çıktı hemen arkasından 'DOĞUM GERÇEKLEŞTİ'dediler.. şükürler olsun:)
Mucize gibi bir bebek ellerindeki...Hemşire daha kordonu kesmeden bana yaklaştırdı ama vermedi kucağıma.doğar doğmaz bebeklerin gözlerini açabildiklerini bilmiyordum.Göremediğinin farkındaydım ama sanki beni tanıdı gibi geldi:)
kordonu kestiler beni dikerlerken onuda hemen yanımdaki masada temizlediler giydirdiler ve çıkardılar...
Dikişler atıldı.Beni bir hasta sandalyesine oturttular odama götürdüler.
Herkes bebeğin yanında tabi beni artık düşünen yok:))

Nasıl masum nasıl zavallı geldi bebeğim...ben başladım ağlamaya...ama ne ağlama:)
Herkes çıktı odadan sevdicek ben ve bebeğimiz kaldık...duygu seli bendeki hüngür şangır:)
Kucağıma aldım.Nasıl bir huzur.Ağlama falan kalmadı tabi artık.Çünkü ben anneyim.Anneler güçlüdür;)
Bebeğim sağlıklı.Benim için en önemlisini buydu ve bunu öğrendikten sonra içim rahat etti...
Kucağımda minik yavru rüya gibi ,hayal gibi,serap gibi...
Hemşire geldi.'Hadi annesi bebeğini doyuralım'dedi. 'ANNESİİİİ' :))))
Annem teyzem ve hemşirenin yardımıyla ilk emzirme deneyimimizi yaşadık.Bana sorarsanız hiç zorlanmadık.Sanki hep bebek emzirmişim gibi rahat verdim.Diynes zaten kurt gibi acıkmış yavrum elini emmeye başlamıştı zaten hemen sarıldı memeye:)
Elini emmek dedim de bu ayrıntıyı atlamak istemiyorum:) odaya ilk girdiğimde cork cork cork bir ses var ne olduğunu anlamadım önce yatırdılar beni bebeği yanıma çektiler bir baktım elini emiyor ama ne emmek:) elini komple sokmuş ağzına, parmak falan değil yani:)
Kalabalık yavaş yavaş dağılmaya başlıyor.Kim kalacak yanımda konuşmaları başlıyor .İçin için sevdicek kalsın diyorum ama annem kalıyor.
Herkes gidince Annemde yorgun düşmüş kanepede uyuya kalıyor.Biz kızımla baş başa kalıyoruz.
Nil Diynes...
Gözümün nuru,minik kelebeğim,beni ANNE yapanım....

22 Mayıs 2013 Çarşamba

Nil Diynes'in doğum hikayesi (part1)

Her annenin anlata anlata bitiremediği ve her doğum hikayesinde mutlaka kendinden bir parça bulduğu bir doğum hikayesi vardır mutlaka.
Ben sanırım izlediklerimin ve okuduklarımın etkisinde çok fazla kalmışım.Doğum sancısı hep gece gelir,Sevdicek uyandırılır,Sevdicek kucağında hemen hastaneye gidilir...
Ama hiç hayal ettiğim gibi olmadı :)en son 15 mayısta doktor kontrolümüzde 21 mayıs gibi bekliyoruz demişti.
17 mayıs 11:00 civarı karnımın alt kısmında hafif yanmalar başladı ama daha öncede böyle yanmalar olmuştu.'çok fazla ayakta durdum herhalde'diye düşündüm.
Annem zaten doğumdan 2 hafta önce bizde kalmaya başlamıştı.Önce anneme de bir şey söylemeden biraz uzandım. Diynes'nde hareketleri yavaşladı korkmaya başladım.Kalktım annemin yanına gittim.Annem odadan girerken 'karnında baya indi doğum yakın ben sana söyleyeyim demesin mi?Çok bi sancım olmamasına rağmen korkmaya başladım.
Hamile kaldığım ilk günden beri normal doğum yapmak istediğimi bangır bangır bağıran ben bu ufacık sancıda 'acaba sezeryan mı olsa?' diye düşünmeye başladım.
En sonunda anneme söyledim.Annem bende çok panik oldu.
Geldi yanıma oturdu.Elini karnıma koydu.Hareketlerini çok rahat hissedebiliyorduk önceden.Şimdi sanki bebek uyuyor gibi.Annem kalktı panikle tatlı birşeyler getirdi.Biraz yedim .Yine bakıyoruz yok.Ama beni sancım hafif hafif artmaya başlıyor.
Zaman tutmaya başladık.40 dakikada 1,35 dakikada 1,30 dakikada 1...
Doktoru aradık doğumdaymış.Durumu hemşireye anlattık '10dakikaya düştüğünde gelin ' dedi.
Sevdicek uzakta çalışıyor onun eve gelmesi beni hastaneye götürmesi en az 2 saat.
Annem teyzemi ardı.İki teyzemde hemen geldiler.
Ama bende öyle kıvrandıracak bir sancıdan ziyade korku var.
Görümcem aradı o sırada.Sesim nasıl çıkmışsa 'doğuma mı gidiyorsun yoksa?' dedi.
Hemen oda geldi.
Ben rahat görünmeye çalışıyorum.Konuşuyorum gülüyorum ama aklım beynim kalbim hep bebeğimde.
Doğumsa sıkıntı değil ama ya başka bir şey yüzünden hareketsizleşmişse?
Doğum ihtimalini göz önünde bulundurarak bir şey yedirmiyorlar içirmiyorlar bana.
20 dakikada 1, 15 dakikada 1,ve sonunda 10 dakikada 1........!
Hayalimde kucaklanıp götürülme sahnesinde eser olmayan vaziyette kendi kendime yürüyerek arabaya bindim ve hastaneye gittik.
Hastaneye gittik beni bi odaya aldılar.Yatsam yatamıyorum otursam oturamıyorum.
Bu arada Diynes o kadar hareketlendi ki sanırsın karnımı parçalayacak...
Kasılmalarım çok olmamasına rağmen 7 cm açıklığım varmış.Kasılmalar yetersin kalırsa suni sancı vermeleri gerekebilirmiş.Büyük görümcem de geldi.Oda tıklım tıkış. En sonunda ebe hepsini dışarı çıkardı yanımda sadece teyzem kaldı.
İki dakikada bir gelip alttan kontrol ettiler.Açıklık var ama sancı yok.Serum bağlandı suni sancı verildi.
AMAN YARABBİİİİ......
Bir serumun bu kadar çabuk kana karışıp etki ettiğini bilmezdim.
Baktım kapıdan sevdicek göründü.Yeşil gözleri yuvalarından fırlamış ne yapacağını bilemez koştu yanıma geldi.Sanki o olmadan doğum olmayacak gibi geliyordu ,geldi iyi oldu:)
Elimi sıkıca tuttu.'kızımız geliyor annesi'dedi.
Şimdi bu annesi,babası laflarına çok alıştım ama o zaman tüylerim diken diken oldu.'ANNESİ!'
Anne oluyordum ötesi var mı?
Suni sancı etkilerini artırmaya başladı.baktım bizim aile yine doluşmuş odaya:)
'Kalk yürümeye çalış doğum daha kolay olur'dedi hemşire.Kalktım ama sanki karnım yere düşecek ve belim ikiye ayrılacak.
Koridor boyu yürümeye başladım.Arkamda bir aile ordusuyla (2 teyze,2 görümce,anne,tabi ki sevdicek) birlikte.O kısımlar çok net değil kafamda.sonradan 3.görümcem de gelmiş.Benim en iyi hatırladığım şey benim çığlıklarımın arasında herkes fenalaşıp ağlayarak benden uzaklaşıyordu:)
26 yıllık hayatımda kendi sesimi bu kadar yüksek duymamıştım:)
Zaten o dakikadan sonra ben bu doğumdan sağ çıkarsam bi daha bana bir şey olmaz diye düşünmeye başladım...
Diynes sanki karnımı parçalamak istiyordu.Bana sonradan söylenene göre 'kızım hadi nolur doğ artık lütfen kızım hadi' diye bağırıyormuşum:) bana boş boş çığlık atmışım gibi geliyor hala:))
Hemşire geldi.Bir odaya aldılar lağman yaptılar.Bu konuda fazla detaya girmicem:)
'büyük tuvaletiniz gelmiş gibi hissedeceksiniz o zaman hemen haber verin'dedi hemşire.Daha kapıdan çıkmadan 'GELDİİİİİİİİ' diye bağırmaya başladım:)
Oradan çıktık hemen baktım sevdicek yok.Dışarı çıkarmışlar.Başka biri koridorda yürüyormuş çünkü.Zaten erkekleri almıyorlardı.
Hemen doğum haneye aldılar.Doktorum geldi.Koltuğa oturttular.Ben kim dua etmek kim erken imana geldim resmen...Bildiğim , bilmediğim ne kadar dua varsa okumaya başladım.Yalvarıyorum artık yapacak bir şey kalmadı...



21 Mayıs 2013 Salı

BİR ZAMANLAR...

Bacaklarıma yapışan buz gibi ıslak pijamayı biran önce çıkarsa da , yinede bağırmaya devam etse olurdu...Her seferinde söyleyecek bu kadar şeyi nereden bulduğunu çok merak ediyorum aslında.
Anneme de böyle davrandığı için babamı terk ettiğini yıllar sonra öğrendiğimde hak vermeden edemedim.
Söylenmesini bir an bile kesmeden gelip bir hışımla kolumdan tuttuğu gibi beni bahçedeki çeşmenin başına götürdü.Pijamalarımı çıkardı ve dondurucu rüzgar ıslak bacaklarımı sarmaladı.Çatlamış elleriyle bacaklarımı yıkamaya başladı ama buz gibi suyun tenimi deldiğini hissediyorum...Bu kadar söylenirken bu kadar ifadesiz kalmayı nasıl başarabiliyordu?yada eskiden ifadesi vardı da yaşlandıkça zaman mı kaybetti acaba?
Üşümeme aldırış etmeden yıkamayı bitirince beni kapının önünde bırakıp içeri girdi.''Girsem mi ?Kalsam mı ?''diye düşünürken elinde çamaşırlarla çıktı.
Nihayet kuru bir şeyler giyebildim  ve sıcaktaydım...
DEVAMI YARIN:)

1 YAŞ TESTİ DİYE BİR ŞEY YOKMUŞ

9.ayına girdiğinden beri herkesin aman ihmal etmeyin dediği 1 yaş testi meğer şehir efsanesiymiş:)
Bu gün Sağlık Ocağı'na gittik Diynes'in 1 yaş aşılarını yaptırdık.Sonrasında sürekli bahsedilen 1 yaş testinide yaptıralım dedik.Demire hemoklabine vs.. baktıralım dedik.İki farklı doktor 1yaş testi adı altında test olmadığını muayene sonucunda eğer gerekli görürlerse 1 yaşında yaptırılan testler olduğunu ve bunu her bebekten istemediklerini söylediler.
Doktorumuz uzun uzun muayene etti her tarafını.Çorabını çıkarıp tırnaklarını gösterdi bana.''tırnakları kırılırsa o zaman demir eksikliği var demektir'' dedi.
Diynes öncesinde aşı olduğu için muayene ederken yine aşı yapılacak sandı ve ortalığı birbirine kattı.Doktor kulağına bakarken ani bi manevrayla alete tekme attı ve alet doktorun gözüne girdi.ne yapacağımı şaşırdım...
Bir yandan Diynes ortalığı yıkıyor bir yanda doktor kıvranıyor....
Sonunda doktor tek eliyle gözünü tutarak ''gücü kuvveti her şeyi yerinde maşallah boşuna telaş etmişsiniz''dedi:)

20 Mayıs 2013 Pazartesi

ÜTÜ MASASININ ELEMİ,SÜPÜRGENİN KEDERİ...

Bu günlerde sıkça neden eşyalara adil davranmadığımızı düşünür oldum.Mesela buzdolabı püfür püfür yerinde gerinirken yada çamaşır makinesi neden bir ütü masasını saklama gereği duyuyoruz acep?
Aynı şey süpürge içinde geçerli tabi ki!Neden onlara da bir yere verip gardrop köşelerinden kurtarmıyoruz?
Ayıp mı ki ütü masasının ortalarda durması?
Hatırlıyorum da eskiden ananem o köşede kimsenin görmediği süpürgenin üzerine dantel örterdi:)geçen gün üzerinin tozlandığını gördüğümde demek bunun içinmiş demekten kendimi alamadım...
Neyse aslında eşyaların yeri falan değil konumuz.Sabah ütü masasını çıkarırken yine elimi duvara sürttüm ve derdim canımın yankısıdır a dostlarrrr:(

N.Ö-N.S(NİLden önce-NİLden sonra)

Hayatımızda an be an çok şeyin değiştiği kesin.Hele ki beklenmedik bir anda küçücük bir canlı dahil olmuşsa.Değişiklikliklere adapte olmak çok zamanımızı aldı açıkçası.Koskocaman 1 yıl:)
Şimdi keyif alma zamanı:)
Kızım doğalı tam bir yıl oldu ve ben bu zaman zarfında büyüdüm.
Hani herkes söyler ya kucağıma aldığımda dünyam değişti diye gerçekten öyle oldu.
Dünyam değişti çünkü;
Bana muhtaç küçücük bir bebek,temizlenmeyi bekleyen koca bir ev,akşam geldiğinde doyurulmayı bekleyen bir adam sahibiydim artık...
Bütün bunlar kimi zaman çok zor geldi.Bu kadar rahatlığa alışmış biri için saat kurup bebek emzirmek yada püf püf her gün banyo tuvalet ovalamak çok zor gerçekten.Bende öyle yapmamaya karar verdim:)
Saldım çayıra mevlam kayıra olmasa da yakın bi modda büyüyor Nil:)
Yemek saatlerimiz uyku saatlerimiz yok bizim.Ne zaman acıkırsa o zaman yediriyorum ne zaman uykusu gelirse o zaman kendisi uyuyor zaten.İlk aylarda kitap anne olmaya çalışmakla ne kadar hata ettiğimi şimdi daha iyi anlıyorum.Şimdi ikimizde mutluyuz:)
Benim yaptığım doğru bunu yapın diye kimseye demem.Biz bize uygun şekli bulduk ve ben her ailenin başka başka yaşam şekilleri olduğuna inananlardanım.Kimsede beni ayıplamasın ,bu demek değilki kızım bakımsız yada evim pis:)
Öyle olsa bile kime ne:)))